Her geçen gün taban kaybeden, bölgede ciddi ciddi tartışılmaya başlanan örgüt, son bir hamle ile Türkiye'yi Kuzey Irak'a çekmek ve ortalığın yeniden gerginleşmesini sağlamak istiyor. Bölge halkı kimden yana olduğunu 22 Temmuz'da açıkça göstermişti. Şiddetin azalması PKK'nın altını boşaltıyor ve herkesin sorguladığı bir örgüt haline gelmesini sağlıyor.
Terörist ve şovenist bir örgüt olan PKK, yıllardır tezgahladığı Türk-Kürt çatışması ve vatandaşlar arasında nefret oluşturma çabalarına kaldığı yerden devam ediyor. 'Ne kadar çok ocağa ateş düşerse, iki taraflı nefret o kadar derinleşir' hesabını yapıyor. 'Acılar derinleşince bölünme daha kolay olacak', diye düşünüyor. Bu nedenle toplumun sinir uçlarına vuruyor.
PKK, Türkiye'nin sinirlenmesini istiyor. Toplum ve hükümet tepkisel davransın istiyor. Batı illerinde Kürtlere yönelik birkaç eylem olsa bayram edecek. Güneydoğu'yla ilgili demokratik açılımların durmasını, ekonomik kalkınmanın gerçekleşmemesini istiyor. Çünkü atılan her olumlu adım, PKK'nın eriyip gitmesine sebep oluyor. Hain saldırının zamanlaması, PKK ile arasına sınır koymayan DTP'yi de zorda bıraktı. Söyledikleri ve yaptıklarıyla 'sicili bozuk parti' profili çizen DTP, bundan sonra kepenklerini açık tutmakta zorluk çekeceğe benziyor. Söyledikleri her söz, şehit yarasını kanatacak bir bıçak gibi algılanacak. Problemlerin çözümü için ne zaman demokrasi deseler "Hadi oradan sen de'' tepkisiyle karşılaşacaklar. Onların 'kardeşim' dedikleri, referandum sabahı bu milletin gencecik evlatlarını şehit etti.