Gönderen Konu: fıkra  (Okunma sayısı 11838 defa)

Çevrimdışı GolfMk1Diesel

  • İleti: 4238
    • Profili Görüntüle
Ynt: fıkra
« Yanıtla #28 : 28 Ocak 2010, 22:01:53 »
HaHa  ;D
Kılıçoğlu Garage.

Logged

Çevrimdışı GolfMk1Cabrio

  • İleti: 10392
  • My Life Golf GTI :)
    • Profili Görüntüle
Ynt: fıkra
« Yanıtla #29 : 28 Ocak 2010, 22:04:37 »
Öp Beni

Delikanlı sevgilisini aksam eve bırakırEvin önünde masum bir

fısıltıdan sonra ateşlenirBir elini duvara dayayarak

- "Beni bir öper misin"

Kız:

- "Deli misin evin önünde annemler görür" der

Erkek:

"Ne olacak canim bu saatte kim görecek, ne olur seni çok seviyorum

Kız:

- "Ben de seni ama olmaz"

Erkek çok ateşli tabi devamlı ısrar eder Bir ara aniden merdivenlerin ışığı yanar ve kızın küçük kız kardeşi belirir

Küçük kız:

- "Babam diyor ki öpecekse öpsün, gerekirse ben öpecekmişim, o da

olmazsa kendisi gelecekmiş ama o hayvan oğlu hayvana söyle elini

Diyafon düğmesinden çeksin dedi''
ob ein leben nach dem cabrio ist ???

Çevrimdışı GolfMk1Cabrio

  • İleti: 10392
  • My Life Golf GTI :)
    • Profili Görüntüle
Ynt: fıkra
« Yanıtla #30 : 28 Ocak 2010, 22:05:54 »
Temel'le bir adam parkta oturuyormuş. Temel de sigara içiyormuş. Adam dumandan rahatsız olmuş. Dönmüş Temel'e ve sormuş.

- Kaç yıldır sigara içiyorsun?

Temel cevap vermiş;

- 30 yıl? Adam başlamış nasihata:

- Bak 30 yılda sigaraya verdiğin parayı biriktirsen şu karşıdaki lüks villa ve önünde duran son model araba senin olabilirdi.

Temel dönmüş ve sormuş:

- Sen sigara içiy musun?

Adam cevaplamış:

- Ben hiç sigara içmedim.

Temel tekrar sormuş:

- Peki şu villa ve lüks araba senin mu?

- Hayır !

Temel eklemiş:

- Fazla konuşma o zaman... Onlar penum

Yurt dışınnda yaşayan adam karısına bir mail gonderiyor: Sevgili karıcığım, bu ay maaşımdan sana para gönderemiyorum, onun yerine 100 öpücük gönderiyorum. Sen benim bir tanemsin. Kocan Allen

Karisi da ona cevap veriyor,
 
Sevgili askim,
Gonderdigin 100 öpücük için tesekkür ederim. Masraflar söyle;
1- Sütçü bir aylik süt için 2 öpücügü kabul etti,
2- Elektrikçi 7 öpücükten sonra anlasmaya razi oldu,
3- Evsahibi kira için hergün 2-3 defa ugruyor,
4- Bakkal sadece öpücüge razi olmadi, ona ilave baska seyler de verdim,
5- Diger masraflar toplam 40 öpücük...
 
Beni lütfen merak etme, daha 35 öpücük bakiyem var ve bu ayi
çikarabilirim.
Gelecek ay için de ayni yönde mi plan yapmaliyim? Lütfen bilgi ver.

Sevgili karin Josephine

ob ein leben nach dem cabrio ist ???

Çevrimdışı GolfMk1Cabrio

  • İleti: 10392
  • My Life Golf GTI :)
    • Profili Görüntüle
Ynt: fıkra
« Yanıtla #31 : 28 Ocak 2010, 22:08:38 »
Adamın biri işten eve gelmiş bir bakmış, karısı başka bir adamla yatakta. Hemen tabancasını almış ve öteki adama:

- 'Madem karımı istiyorsun onu benden erkek gibi al. Seni düelloya davet ediyorum'...

Öteki adam bunu kabul etmiş, ikisi birlikte yandaki odaya girmişler kapıyı kapatmışlar, sonra kadının kocası öteki adama fısıldamış;
 
- 'Aslında kimsenin canının yanmasına gerek yok, ikimizde havaya ateş edelim sonra ölmüş gibi yere yatalım, karım ilk önce hangimizin yanına koşarsa en çok sevdiği odur'...
 
Böylece ikisi havaya bir el ateş edip hemen kendilerini yere atmışlar... Kadın silah sesini duyar duymaz koşarak içeri girmiş... Yere yatan iki adama bakmış ve bağırmış.....:
 
- 'Hayatım çıkabilirsin, ikisi de öldü..!!!!

Camii hocası hanımlara vaaz veriyormuş. Kadınlardan biri sormuş -Hocam bir muhendisle beraber olursam onun cezası ne kadar hoca - 3 sene demiş
 
- avukatla olursam? 
- 5 sene
- doktorla olursam?
- 4 sene
- peki hocam hocayla olursam?
Hoca :
- seni gidi seniii .. sen cennete gitmek istiyorsun galiba...

Alışveristen sonra evine dönen kadın, kocasını yatakta genc ve guzel bir kadınla yakalayinca dehşete düşer. Ortalığı dagıtmaya kalkışacağı sırada kocası onu durdurur.
'..Şöyle aciklayabilirim...' der..
'Eve donerken bu zavalli kizi gordum. Cok yorulmustu. Onu arabama aldım.
Karnı da acıkmıştı, o yüzden onu eve getirdim ve senin buzdolabında unuttugun rostoyu pisirdim. Kızın ayakkabıları delinmişti. Modası gecti diye artik giymedigin ayakkabılarından bir cift verdim ona. Üşümüştü, o yüzden sana dogum gününde aldıgım fakat rengini begenmedigin icin hic giymedigin suveteri ona verdim. Kizin pantolonu parca parca olmustu, artık senin kalçalarının sıgğmadıgı bir pantolonunu da verdim. Tam çıkmak uzereyken bana 'Karınızın artık kullanmadıgı baska birsey var mi bu evde?' diye sordu.. ve işte buradayız.. ;D
ob ein leben nach dem cabrio ist ???

Çevrimdışı GolfMk1Cabrio

  • İleti: 10392
  • My Life Golf GTI :)
    • Profili Görüntüle
Ynt: fıkra
« Yanıtla #32 : 28 Ocak 2010, 22:10:43 »
Kilisenin papazi zangoçun karisina kötü gözle bakmaya baslar. Zangoç fark eder ama elinden bir sey gelmez. Papaz isi biraz ileri götürünce, zangoç dayanamaz ve papazin degerli saraplarini içmeye baslar. Papaz bakar saraplar eksiliyor, takip eder ve zangoçun yaptigini ögrenir. Seslenir..
— Zangoç efendi, uzun zamandir günah çikartmiyorsun,
(Zangoç kalsin ben almayim diyemez.)
— Dogrudur sayin peder isler iste der.
Papaz
- olmaz öyle, geç bakalim kafese.
Papaz sorar:
 - Papazin saraplarini kim içoor?
 — Duyulmoor.
 — Yahu nasil duyulmaz?
 — Duyulmoor iste.
Papaz daha yüksek sesle:
 - Zangooç papazin saraplari kim içooor.
 — Duyulmooor.
 — Nasil duyulmaz aramizda bir karis yok.
 — Buradan duyulmoor iste
 - Peki yer degistirelim sen seslen birde bakalim.
Zangoç ve papaz yer degistirirler. Zangoç ses denemesi için sorar:
 - Papaz efendi Zangoçun karisini kim götüroor?
Papaz cevap verir
- Hakket duyulmoor ..  !!
ob ein leben nach dem cabrio ist ???

Çevrimdışı GolfMk1Cabrio

  • İleti: 10392
  • My Life Golf GTI :)
    • Profili Görüntüle
Ynt: fıkra
« Yanıtla #33 : 28 Ocak 2010, 22:13:58 »
Benden bu kadar buldukça eklerim herkese iyi geceler arada biraz küfür var valla ben yazmadım  :tamamdir Seviyorum sizi seviyorum vwtr.net  :sevgi:
ob ein leben nach dem cabrio ist ???

Çevrimdışı lostys

  • İleti: 4225
  • T-Dawg!
    • Profili Görüntüle
Ynt: fıkra
« Yanıtla #34 : 06 Şubat 2010, 20:25:01 »
Doktorun biri yeni bir muayene açmış. Kapıya yazmış...
"Vizite ücreti 100 Dolar. İyileştirmediğimiz hastaya beş mislini geri veriyoruz..."
Vizite pahalı ama, doktor gerçekten doktor...
Her gelen hasta iyileşip gidiyor...
Doktorun ünü her geçen gün artıyormuş...
Uyanığın biri doktora gidecek, iyileşmeyecek ve beş misli parayı geri alacak ya, kapıyı çalmış...
"Doktor! Ağzımın tadı hiç yok... Öyle kötüyüm ki, hiçbir şeyin tadını alamıyorum..."
Doktor... Adama şöyle bir bakmış, hemşireye seslenmiş:"
Hemşire hanım! Sekiz numaralı kutuyu getirin"
Hemşire adama uzatmış kutuyu, adam, bir kaşık içindekinden yemiş ve anında tükürmüş...
"Ama Bu kaka!!!!!"

Doktor sakin, "Evet! İyileştiniz. Tad alıyorsunuz artık.."
Adam, parayı ödemiş sinirleri tepesinde gitmiş...
Aradan birkaç ay geçmiş. büyük bir hırsla yeniden kapısına dayanmış doktorun...

"Doktor bey, ben de hafıza kaybı başladı... Herşeyi unutuyorum...!"
Doktor, adama şöyle bir bakmış yine, hemşireye dönmüş, "Kızım, sekiz numaralı kutuyu getirir misin?" demiş.

Adam, hemen itiraz etmiş, "Ama, o kutuda kaka var!"...
Doktor, "Doğru! Bakın, hafızanız da yerine geldi!...."

Adam, ağlamaklı, hırsla ödemiş parayı çıkmış dışarı...
Kurmuş da kurmuş intikam planlarını... Birkaç ay sonra.."
Doktor! Ben de iktidarsızlık başladı... Durumum kötü, hiçbir şey yapamıyorum..."

Doktor adamı gözüyle şöyle bir inceleyip, "Hemşire hanım sekiz numaralı kutuyu getirir misin" diye seslenince, adam, tüm hırsıyla,
"Başlatma sekiz numaralı kutunu da..." diye bağırmış..

Doktor gayet sakin, "Geçmiş olsun! Artık yapabiliyorsunuz!!!!!!!!!"



Coca Cola'nın pazarlama temsilcilerinden biri Ortadoğu'daki
görevinden büyük bir hayalkırıklığıyla dönmüş.. Bir arkadaşı ona
sormuş:
"Sence Araplar üzerinde niye başarılı olamadınız?"
"Beni Ortadoğu'ya ilk gönderdiklerinde kendime çok güveniyordum,
bir tek sorun vardı o da arapça bilmememdi.. O yüzden onlara vermek
istediğim mesajı yanyana 3 poster halinde düzenledim..
1. posterde kızgın bir çölde kumların üstünde sürünen, susuzluktan
kavrulmuş bir adam...
2. posterde adam yerde bulduğu Coca Cola alıp içiyor..
3. posterde ise adam diriliyor ayağa kalkıyor ve capcanlı oluveriyor.."
"Eee bu harika bir reklam, niye işe yaramadı?"
"Arapların sağdan sola dogru okuduklarını bilmiyodum ki?!"



Sınıfta öğretmen sormuş: Dalda üç kuş var, birini vurdum kaç tane kalır? Çocuk cevaplamış: Hiç kalmaz örtmenim. "Olur mu oğlum" demiş öğretmen, "2 tane kalır." "Olmaz öğretmenim" demiş çocuk, "siz birini vurunca diğerleri aptal değil ya sesten ürküp kaçarlar..." Öğretmen şaşırmış ve " Aferin oğlum, cevabın yanlış ama düşünce tarzını beğendim." demiş. Sonra çocuk, "Öğretmenim, ben de size bir şey sormak istiyorum: Karşıdan üç tane bayan geliyor, üçü de dondurma yiyor, ama biri yalayarak, biri ısırarak, diğeri de emerek yiyor dondurmayı. Sizce bunlardan hangisi evlidir? " Öğretmen kızmış ama, cevap veremedi dedirtmemek için belli etmemiş, "Emerek yiyen evlidir" demiş. Çocuk, "Olur mu öğretmenim ne alakası var, parmağında yüzük olan evlidir ama düşünce tarzınızı beğendim." Demiş.


Adamın biri işyerindeki kantinde arkadaşıyla yemek yerken
"Kolumun ağrısından ölüyorum" diye arkadaşına dert yanmış,
"Doktora gitsem iyi olacak".
Arkadaşı da "Yahu ne lüzum var" demiş, "İlerde köşedeki
marketin çıkışında yeni bir bilgisayarlı cihaz koydular. Üç dolara
bir jeton alıyorsun kasadan, atıyorsun, yanında getirdigin idrar örneğini
açılan kapaktan içeri veriyorsun, on saniye sonra neticeyi ve tedavi için
yapman gerekenleri öğreniyorsun",
"Gördüğün gibi ucuz ve çabuk" diye eklemiş.
Adam hemen bir kaba idrarini doldurup arkadaşının dediğini
yapmış ve bilgisayar 10 saniye sonra yazılı olarak cevap vermiş:
"Kolunuzda bir cins eklem ağrısı olan Teniselbo oluşmuş.
Sıcak suya koyun, ağır işlerden kaçının, iki hafta sonra
düzelecektir"
Memnun biçimde eve dönen adam, bir yandan bilgisayarın
dediğini uygularken bir yandan da muzurca fikirlere kapılıp bu
akıllı cihazı nasıl aldatılabileceğini düşünmeye başlamış.
Ertesi gün olunca bir miktar çesme suyuna köpeğinden alınmış bir
kılı koymuş, üstüne bir şekilde elde ettigi karısının ve
kızının idrar örneklerini eklemiş. Jetonu atıp kabı makinaya vermiş, on saniye sonra cihazdan
yazılı yanıt gelmiş.
1. Çesme suyunuz çok kireçli. Bir filtre cihazi almayı düşünün
2. Köpeğinizde kene var. Eczaneden özel bir şampuan alıp
köpeğinizi yıkayın.
3. Kızınız kokain bağımlısı. Bir psikiyatri kliniğine yatırın.
4. Karınız hamile. İkizler. Sizden değil. İyi bir avukat bulun.
5. Kendinizi bu yolla tatmin etmeyi bırakmazsanız kolunuz
iyileşmez.



Karı koca 100 km hızla gidiyorlarmış. Arabayı adam
kullanıyormuş ve karısı birden "Hayatım" demiş... "Seninle
15 yıl boyunca güzel bir beraberlik yaşadık. Ama ben artık
boşanmak istiyorum." Adam sesini çıkarmamış ama hızı 110 'a
çıkarmış. Karısı " Neden diye soracağını biliyorum.. Bunu
nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum ama arkadaşın Joe ile birlikte
birkaç aydır beraber oluyoruz... " Adam yine ses çıkarmadan hızı 120' ye çıkarmış.
Kadın devam etmiş.." Evi ben istiyorum " Artık
130'la gidiyorlarmış... Kadın "Ayrıca..." demiş.. " Bütün çeklerini ,
kredi kartlarını, arabayı da istiyorum.." Ve adam
hızı 140'a çıkarmış.. Hala sesini çıkarmadan..
Kadın sormuş: Hiçbirşey söylemeyecek misin? Sen hiçbir sey
istemiyor musun? Adam 160' a çıkmış ve cevaplamış:
" Hayır ..Ben ihtiyacım olan herşeye sahibim.. "
Karısı şaşırmış.." Öyle mi? Nedir o??"
Ve araba karşıdaki duvara saatte 160 kilometre hızla çarpmadan
önce adam cevap vermiş: "Airbag bende!"



Bir yıldır hiç konuşmadığı karısından ayrılmak isteyen
adama hakim sorar:
- Neden karına bir yıldır tek bir söz bile soylemedin?
- Lafını kesmek istemedim, hakim bey !..

Orta yaşlı zengin ve dul bir kadın artık hayatını yanlız geçiremeyeceğini anlayarak gazeteye bir ilan vermiş;
- ''Zengin bir dul bayan hayatını paylaşabileceği bir hayat arkadaşı arıyor yanlız aşağıda yazılı şartlarıma uyması gerekir''.
1. - ''BENİ DÖVMEYECEK''.
2. - ''BENİ BIRAKIP KAÇMAYACAK''.
3. - ''YATAKTA SÜPER OLACAK''.
Aylarca telefon çaldı. Ev mektuplardan geçilmedi ve kapının zili durmadı ama sonuçta kadın hiçbirini beğenmedi ve kendine uyğun bulamadı. Bir gün kapı çaldı, kadın kapıyı açtığında yerde paspasın üzerinde yatan kolları ve bacakları olmayan bir adam gördü.
- ''Kimsin? Ve burada ne yapıyorsun?''.
- ''Merhaba, artık aramanız gerekmiyor, bugün şanslı gününüz ve ben hayallerinizdeki erkeğim bakın kollarım yok sizi dövemem bacaklarım yok istesem'de kaçamam!''.
- ''Eee.. Yatakta süper olduğunu nerden çıkardın?''.
- ''Kapıyı neyle çaldık sanıyorsun''...

Bir gun ulkelerin haberalma teskilatlari arasinda bir yarisma duzenlenir.
Yarismaya CIA, KGB ve MIT katilir. Ilk gun 3 teskilata gorev aciklaniyor:
- Goreviniz yakinimizda bulunan ormandaki zurafayi bulup getirmek.
Ilk once CIA deneyecektir. Ertesi gun sabahtan CIAdeki ajanlar ormana
gider. Bir
saat gecer, 2 saat, 3 saat, 5 saat.. gunun sonunda CIA eli bos olarak geri
doner.
Ikinci gun KGB gider, o da ayni sekilde 1 saat, 12 saat, 1 gun, 2 gun.. 3.
gun
geri donerler elleri bos.
Ucuncu gun MIT gider ormana. 1 gun gecer, 2 gun, 5 gun.. 1 hafta sonunda
yanlarinda bir Fil ile geri donerler ama filin aaagzi, burnu dagilmis,
çürük
icinde. Jüridekiler -bu ne ya demeye kalmadan- Fil konusur:
-Aaabi anamı s.....lerki zürafayim...
« Son Düzenleme: 06 Şubat 2010, 20:26:53 Gönderen: lostys »

Çevrimdışı lostys

  • İleti: 4225
  • T-Dawg!
    • Profili Görüntüle
Ynt: fıkra
« Yanıtla #35 : 06 Şubat 2010, 20:31:02 »
Ferdinand Porsche, rahmetli oluyor ve öbür dünyada melekler Tarafından
karşılanıyor. Melekler kendisinin olaganüstü otomobil Tasarımından dolayı
bir dilek hak ettiğini söyleyerek, isteğini sorar...
Porsche "Tanr* ile 1 saat konuşmak isterdim." der.
Melek derhal iste*ini yerine getirmek üzere Ferdinand Porsche'yi bir
salona alır.

Porsche Tanrıya sorar: " Kadını yaratırken düşüncelerin nerdeydi?" Tanrı:
" Ne demek istiyorsun?">
Porsche: " çok hatalı yaratmışsın!"

1.Ön taraf aerodinamik değil.
2.çok ses yapıyor.
3.Bakım masrafları yüksek.
4.Ayda 5-6 gün tamamen kullanılmaz durumda.
5.Arka taraf çok sarkık duruyor.
6.Sürekli boyanması ve yenilenmesi gerekiyor.
7.Egsoz, emisyona çok yakın.
8.Farlar genellikle küçük.
9.Yakıt da son derece pahalı.
Tanr kısaca düşündükten sonra cevap verir:
"Ferdinand, bunların hepsi doğru olabilir ama istatistiklere göre bir çok
erkek benim icadıma senin icadından daha fazla biniyor!!."

Çevrimdışı lostys

  • İleti: 4225
  • T-Dawg!
    • Profili Görüntüle
Ynt: fıkra
« Yanıtla #36 : 06 Şubat 2010, 20:32:26 »
* Neden bozulan otobüsün yolcuları bizim otobüsümüze aktarıldığında onlara mülteciymişler gibi bakarız?

* Neden lokantalarda, 'Sabahları sıcak çorba bulunur' yazar? Çorba aslında soguk mu içilir, sıcak çorba bir farklılık mıdır?

* Neden otobüste falan insanlar bir siren sesi duyunca toplu halde sesin geldigi yere bakarlar? Giden aracın ambulans, itfaiye ya da polis aracı olduğunu öğrenmek insana ne kazandırır?

* Neden anket sorularında 'Fikrim yok' diye bir şık vardır? Fikri olmayan adam niye gidip fikri olmadığına dair şıkkı işaretler?

* Neden her gördüğümüz haritada hemen Türkiye'yi bulmaya çalışırız? Millet olarak Dünya'da kaybolma kompleksimiz mi vardır?

* Neden insanlar birbirlerine sarılınca sağ-sola sallanırlar?

* Neden ögrenciler ilköğretimin beşinci sınıfına kadar öğretmene 'öğretmenim' diye seslenirken altıncı sınıfta bir anda 'hocam' diye seslenmeye başlarlar?

* Neden sınavlarda '4 yanlış bir doğruyu götürür' şeklinde bir uygulama ile öğrenciler cezalandırılırlar da '4 doğru bil, bir doğru da bizden' şeklinde bir kampanya başlatılıp zekaya ve riske girme cesaretine ödül verilmez?

* Neden insanlar kapalı bir alandan yağmur yağan alana çıkınca kafalarını eğerler? Yağmura duyulan saygıdan mıdır yoksa ondan tırstığımız için midir?

* Neden dükkanını kapatıp giden esnaf, kapıya '10 dakika sonra dönücem' yazar, ne zaman gittiğini nasıl anlarız?

* Televizyona çıkan insanlar neden kendilerini Türkiye'deki bütün insanların izlediğini sanırlar ? Örn: Şu anda 70 milyon kişi bizi izliyor.

* Neden gözlerinden öperim denir? İnsan vücudunda öpülecek daha uygunsuz bir yer var mıdır? Kimse kimseyi gözünden öpmüş müdür?

* Düğünlerde neden 'Dom Dom Kurşunu' ile göbek atılmaktadır. 'Bir avcı vurdu beni, bin avcı beni yedi' gibi sözler eşliğinde kendinden geçen başka milletler var mıdır?

* Neden bazı kadınlar hem (içlerini gösteren) beyaz pantolon giyip hem de olayı örtbas! etmek için bir çaba harcarlar? (Mini etek olayı da buna dahildir...)

* Neden tüm Türk filmlerinde sevişme sahnesi tam başlayacakken duvardaki tabloya zum girilir? Kameraman hatası mıdır, yönetmen i_neliği mi?

* Neden bazı kızlarımız şirin bir hayvancağız gördüklerinde 'inanmiyorum!' derler, inanılmayacak olan nedir?

* Cumartesi ve Pazartesi'nin neden kendi isimleri yoktur?

Çevrimdışı lostys

  • İleti: 4225
  • T-Dawg!
    • Profili Görüntüle
Ynt: fıkra
« Yanıtla #37 : 06 Şubat 2010, 20:38:28 »
temele bir gün amerikadaki amcasından bir dişi domuz hediye gelir..ama bu öyle bi domuz türü ki bunu yavruları 1000 dollar dan başlıyo..fakat köyde tek erkek domuz taa karşıkı köyde varmış..temel domuzu el arabasına attığı gibi doğru karşıkı köye domuzları çiftleştirmeye gitmiş..tabi koca domuz temelin canı çıkmış..bunları orda çiftleştirmiş..ve geri dönmüş..sabah uyandıklarında domuz çimde yatıyorsa gebe eger taşta yatıyorsa bişe yok...
sabah bi heyacanla temel ile fadime uyanmış kapıyı açmışlarki domuz taşta yatıyo..tuhh demişler hadi bi daha götüreyim demiş bari.temel yine domuzu el arabasına atmış karşıkı köye getirmiş, çiftleştirmiş ve geri getirmiş..sabah uyanmışlarki domuz yine taşta yatıyo...1 hafta temel domuzu karşıkı köye getirip durmuş ama domuz bi türlü gebe kalmıyo..temel son bir kez daha getirecem ama bu kez has çiftleştirecem demiş bunları..temel atmış domuzu yine el arabasına karşkı köye getrmiş..bu kez iyi bi çiftleştirme yaptırmış bunları ve geri gelmişler..sabah fadime uyandırmış temeli git bak bakayım domuz taştamı yatıyo yoksa çimende mi..temel bakmış gelmiş..fadime
-"ne oldu temel çimde mi taştamı" demiş..ve temel sinirli sinirli cevap vermiş
-"yok a. godugumun domuzu oturmuş el arabasının içinde beni bekliyoo...


Lenin ölmüş. Sevapları ve günahları tartılmış ve onu cehenneme göndermeye karar vermişler. Lenin bir de bakmış herkes acı çekiyor. "Bu böyle gitmez" demiş. Bir hafta sonra baş melek alelacele Tanrı'nın huzuruna çıkmış.

-"Yüce yaradan. Cehennemde isyan çıktı. İsyanın başı da Lenin" demiş.

-"Ne istiyormuş"

-"Biz burada acı çekerken cennettekiler sefa içinde yaşıyor"diyor

-"O zaman onu da cennete koyun"demiş.

Lenini de cennete koymuşlar. Lenin bakmış herkez sefa içinde. Bir hafta sonra baş melek alelacele tekrar Tanrı'nın huzuruna çıkmış.

-"Yüce yaradan. Lenin cennette de isyan çıkardı."

-"Ne istiyormuş."

-"Biz burada sefa içinde yaşarken diğerleri cehennemde acı çekiyor"diyor.

-"Getirin şunu bir de ben konuşayım."

Lenini Tanrı'nın huzuruna çıkarmışlar.Tanrı 1 saat başbaşa görüşmek istemiş. Kapılar kapanmış. 1 saat geçmiş 2 saat geçmiş ses soluk yok. Baş melek merak etmiş, kapıyı aralayarak,

-"Efendimiz durum nedir"diye sorunca. Tanrı

-Burada efendi yok. Hepimiz eşitiz.


temel, fransız ve italyan bir adaya düşerler.. adada yerliler vardır ve bunları yaklarlar..ve soyle derler..
-"sizi öldürüp, derinizi bi güzel soyduktan sonra o kayık yapacagız ve denizde kayık sefhası yapacaz"
temel, fransız ve italyan son bir dilek hakkı isterler ve yerliler bunu kabul eder.
ilk olarak itlayan..
-"ben çok acım bana yemek verin" der ve yemeğini yedikten sonra bi güzel italyanın derisini soyup kayık yaparlar..
ikinci olarak fransız..
-"ben der bu aralar abazaydım bana karı getirin" der ve karılarlar işini gördükten sonra bunun da bi güzel derisini soyarlar ve kayık yapıb denizde sefha sürerler..
yerliler son olarak temele dönüp sen ne istersin diye sorarlar ve temel..
-"bana çatal getirin" der ve yerliler şaşırarak.
-"manyakmısın kardeşim adam akıllı bişe istesene" derler ve temel
-"size ne bu benim son isteğim" der
yerliler çatalı temele veririr ve temel çatalı vücudunun her bir yerine batırarak..
-kayuk ha kayuk sizin kayuğunuzun amına gorumm..alın size kayuk

Birgün çocugun biri kumsalda tek basina oyun oynuyomus cocugu gören nöbetçi polis çocugun yanina yaklasip
-"napiyosun evladim"der babacan bir sesle,
-"polis yapiyorum bey amca" diye cevap verir.gururlanan polis,
-"aferin sana ne kullaniyosun" diye sorar.çocuk;
-"biraz kum biraz su biraz da bok karistiriyorum"diyince polis köpürür ve çocugu bi güzel döver. bu dayak muhabbeti 3-5 gün sürer. artik çocugu dövmeyi adet edinen polis çocugu yine dövmek için;
-"napiyon lan burada"diye sorar.yedigi dayaklardan çehresi degismis olan çocuk;
-"jandarma yapiyorum amca" der. bu cevaba sasiran polis;
-"ne kullaniyorsun" diye sorar. çocuk;
-"biraz su biraz da kum karistiriyorum"
der. polis;
-"hani bunun boku" diye sorar,cocuk;
-"boku karistirinca polis oluyo amca der.

Çevrimdışı ismailtunca81

  • İleti: 994
  • 1903 B.J.K
    • Profili Görüntüle
Ynt: fıkra
« Yanıtla #38 : 27 Aralık 2012, 18:34:25 »
 
Adamın biri, Pejo marka bi minibüs alır.
 Sonraki gün yolcu taşımaya çıkar. Minibüs tıklım tıklım,
tutar kasabanın yolunu ve gittikçe hızlanır.
 
Yolculardan biri:
 
-"Kaptan yavaş..bir yere çarpacaz!" der.
 
Şoför:
 
-"Sen Pejo'yu biliyon mu?" der.
 
Yolcu:
 
-"Hayır!" der.
 
Şoför:
 
-"O zaman susacan" der ve devam eder.
 Minibüs hızlanmaya devam eder..
 
Bir yolcu daha seslenir:
 
-"Oğlum ben hastayım, biraz yavaş!"

Şoför yine sorar:
 
-"Sen Pejo'yu biliyon mu?"
 
Amca ne bilsin,
 
-"Hayır!" der.
 
-"O zaman susacan der" şoför..
 
Bu kez bir kadın seslenir:
 
-"Hamileyim! Lütfen biraz yavaş, çocuğumu düşürcem !!"
 
Şoför yine sorar:
 
-"Sen Pejo'yu biliyon mu?"
 
Kadın:
 
-"Yok!" der.
 
Şoför yine aynı cevabı verir..
 
Arkadan kızgın bir ses tonuyla bir genç seslenir:
 
-"Yavaş git kardeşim, öldürcen bizi !!!"

Şoför yine sorar:
 
-"Sen Pejo'yu biliyon mu?"
 
Genç:
 
-"Biliyorum lan, ne olacak??" der.
 
Şoför:
 
-"O zaman çabuk söyle, bunun freni nerde?"...
TÜRKİYEMİZ  TEK BİR ÜLKEDİR BÖLÜNEMEZ PARÇALANAMAZ