Gönderen Konu: Sultan Mahmut  (Okunma sayısı 2899 defa)

Çevrimdışı G60

  • Volkswagen Türkiye
  • İleti: 3743
    • Profili Görüntüle
  • Otomobil: Audi A5 TFSI - Allroad 2.7T
  • Şehir: Ankara
Sultan Mahmut
« : 12 Şubat 2007, 22:37:04 »
Tıkandı Baba

Rivayete göre Sultan Mahmut Han sık sık kıyafet değiştirip halkın arasına karışır ve memlekette neler olup bittiğini anlamaya çalışırmış.

Bir akşam uğradığı bir kahvede, ak sakallı çaycıya herkesin Tıkandı Baba diye hitap ettiğini duyunca merak etmiş ve bu adama neden Tıkandı Baba dendiğini öğrenmek istemiş.

Biraz ısrardan sonra da Tıkandı Baba anlatmış. “Bir gece rüyamda birçok insan gördüm ve her birinin bir çeşmesi vardı ve hepsi de akıyordu. Benim ki de akıyordu ama az akıyordu. “Benimkide de onlarınki kadar aksın” diye içimden geçirdim . Bir çomak aldım ve oluğu açmaya çalıştım. Ben uğraşırken çomak kırıldı ve akan su damlamaya başladı. Bu sefer içimden “ Onlarınki kadar akmasada olur , yeterki eskisi kadar aksın “ dedim ve uğraşırken musluk tamamen tıkandı ve hiç akmamaya başladı. Ben yine açmak için uğraşırken birden Cebrail göründü ve bana “Tıkandı Baba, tıkandı Uğraşma artık” dedi.

O gün bu gün adım “Tıkandı Baba” ya çıktı ve hangi işe elimi attıysam olmadı. Şimdi de burada çaycılık yapıp geçinmeye çalışıyorum.

Tıkandı Baba’nın anlattıkları Sultan Mahmut’un dikkatini çekmiş. Çayını içtikten sonra dışarı çıkmış ve adamlarına “Her gün bu adama bir tepsi baklava getireceksiniz. Her dilimin altında bir altın koyacaksınız ve bir ay boyunca bu işe devam edeceksiniz” diye talimat vermiş.

YAHUDİNİN KISMETİ

Sultan Mahmut’un adamları peki demişler ve ertesi akşam bir tepsi baklavayı getirmişler. Tıkandı Baba’ya baklavaları vermişler. Tıkandı Baba baklavayı almış, bakmış baklava nefis “Uzun zamandır tatlıda yiyememiştik.

Şöyle ağız tadıyla bir güzel yiyelim” diye içinden geçirmiş. Baklava tepsisini almış evin yolunu tutmuş. Yolda giderken “Ben en iyisi bu baklavayı satayım evin ihtiyaçlarını gidereyim” demiş ve işlek bir yol kenarına geçip başlamış bağırmaya.

“Taze baklava, güzel baklava.!”
Bu esnada oradan geçen bir Yahudi baklavaları beğenmiş. Üç aşağı beş yukarı anlaşmışlar ve Tıkandı Baba baklavayı satıp elde ettiği para ile evin ihtiyaçlarının bir kısmını karşılamış. Yahudi baklavayı alıp evine gitmiş. Bir dilim baklava almış yerken ağzına bir şey gelmiş.

Bir bakmış ki altın. Şaşırmış, diğer dilim diğer dilim derken bir bakmış her dilimin altında altın. Ertesi akşam Yahudi acaba yine gelirmi diye aynı yere geçip başlamışbeklemeye. Sultanın adamları ertesi akşam yine bir tepsi baklavayı getirmişler. Tıkandı Baba yine baklavayı satıp evin diğer ihtiyaçlarını karşılamak için aynı yere gitmiş. Yahudi hiçbir şey olmamış gibi “

Baba baklavan güzeldi. Biraz indirim yapsan her akşam senden alırım”
Demiş Tıkandı Baba da “Peki” demiş ve anlaşmışlar. Tıkandı Baba’ ya her akşam baklavalar gelmiş ve Aradan bir ay geçince Sultan Mahmut Bizim Tıkandı Baba’ya bir bakalım” deyip Tıkandı Babanın yanına gitmiş. Bu sefer padişah kıyafetleri ile içeri girmiş. Girmiş girmesine ama birde ne görsün bizim Tıkandı Baba eskisi gibi darmadağın. Sultan “Tıkandı Baba sana baklavalar gelmedi mi.?” Diye sormuş.
“Geldi sultanım”
“Peki ne yaptın sen o kadar baklavayı?”
“Efendim satıp evin ihtiyaçlarını giderdim, sağolasınız duacınızım”

VERMEYİNCE MABUD
Sultan şöyle bir tebessüm edip “Anlaşıldı Tıkandı Baba anlaşıldı, hadi benimle gel” deyip almış ve onu hazine odasına götürmüş.
“Baba şuradan küreği al ve hazinenin içine daldır küreğine ne kadar altın gelirse hepsi senindir” demiş.

Tıkandı Baba o heyecanla küreği tersten hazinenin içine bir daldırıp çıkartmış ama bir tane altın küreğin ucunda düştü düşecek.
Sultan “Baba senin buradan da nasibin yok. Sen bizim şu askerlerle beraber git onlar sana ne yapacağını anlatırlar” demiş ve askerlerden birini çağırıp “Alın bu adamı Üsküdar’ın en güzel yerine götürün ve bir tane taş beğensin.

O taşı ne kadar uzağa atarsa o mesafe arasını ona verin” demiş. Padişahın adamları Tıkandı Baba’yı alıp Üsküdar’a götürmüşler “Baba hele şuradan bir taş beğen bakalım” demişler.
Baba “Niçin?” diye sormuş.
Askerler “Hele sen bir beğen bakalım” diye ısrar etmişler.
Baba şu yamuk, bu küçük, derken kocaman bir kayayı beğenip almış eline ve “Ne olacak şimdi?” diye sormuş
Askerler” Baba sen bu taşı atacaksın ve ne kadar uzağa giderse o mesafe arasını Padişahımız Efendimiz sana bağışlayacak” diye anlatmışlar.
Tıkandı baba taşı başının üstüne kaldırmış ve tam atacakken taş elinden kayıp başına düşmüş. Babacık da düşüp oracıkta ölmüş. Askerler bu durumu Padişaha haber vermişler. İşte o zaman Padişah, o meşhur sözü söylemiş.
” VERMEYİNCE MABUD,NEYLESİN SULTAN MAHMUT.!”

Güneş Gazetesi
Ahmetin Yeri Köşesinden
Alıntı yapılan: M. Kemal ATATÜRK
"Türk milletindenim diyen insanlar her şeyden önce ve mutlaka Türkçe konuşmalıdır."

Logged

Çevrimdışı ARDAcan

  • Volkswagen Türkiye
  • İleti: 832
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sultan Mahmut
« Yanıtla #1 : 13 Şubat 2007, 00:08:58 »
guselmis  :)
aklima bahtsiz deve geldi  :D

Çevrimdışı TuningLINE

  • İleti: 2943
  • Polo Community
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sultan Mahmut
« Yanıtla #2 : 13 Şubat 2007, 09:01:28 »
çok güzel bir hikaye gerçektende sağol Osman
http://img149.imageshack.us/img149/5428/vwpolo6ndriverwo9.gif

Lütfen elinizden geldiğince Türkçe yazım kurallarına dikkat ediniz

Çevrimdışı corrado_g60

  • Volkswagen Türkiye
  • İleti: 1828
  • Volkswagen Türkiye
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sultan Mahmut
« Yanıtla #3 : 13 Şubat 2007, 14:53:45 »
sağolasın osman guzel hıkaye

Çevrimdışı Erhan

  • Volkswagen Türkiye
  • İleti: 2156
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sultan Mahmut
« Yanıtla #4 : 13 Şubat 2007, 23:46:15 »
güzel  hikaye  ;)

Çevrimdışı SkY

  • İleti: 345
    • Profili Görüntüle
Ynt: Sultan Mahmut
« Yanıtla #5 : 20 Şubat 2007, 11:09:01 »
guselmis  :)
aklima bahtsiz deve geldi  :D

aynen benimde aklıma gelen bu açıkcası:D
Life is easy;eat & sleep and FLY!!!