3 yılı aşkın süredir bir golf sevdalısı ama araçsız olarak aranızda bulundum. tanıyanlar iyi bilir beni. gönlümde mk1 sevdası vardır. ama nasip olmadı işte. elimde para oldu. araç ararken başka yer çıktı para gitti. araç beğendim, gelecek param oldu. ama beklediğim gelmedi. vesselam 3 yılı aşkın süredir gönlümdeki mk1'e ulaşamadım. hani banka ödemem filan olmasa dişimden tırnağımdan biriktirip alırım desem. ya da olmadı kredi çeksem filan. olmayınca olmuyor işte. nasip.
banka ödemem biter bitmez niyeti bozduk. hemen hesap
kitap işine giriştik. memleketler uzak diye bir uzun yol aracı şart. ama gönülde de mk1 yatıyor. ne yapsak ne etsek, 12-14 bin arasında 98 accord + şehir içinde kullanacağım, proje yapacağım, gönlümce binebileceğim bir mk1 niyetine giriştik. ama kime sorsam mantıklı bulmadı. hoş ben de mantık aramadım. gönlümü hoş tutmak istedim. bir ara madem tek araç o zaman mk1 dedim. fakat memleket Hatay, hanımın memleketi Trabzon olunca, yazın 5000 km bir güzergah planı da yapınca mk1 ile çocuklarla sıkıntı çekeceğimiz kaçınılmazdı. bekar olsam gözünün yaşına bakmam. ama işte tek başıma karar veremiyordum.
şu halde madem tek araç alacağım, o zaman mantık evliliği yapalım dedim. sözüm kısaca şu oldu. olursa alman olsun. olmazsa japon da olur. bora, Passat, A4, Focus, Astra, vectra, octavia, toledo, corolla, civic, accord, mazda 3, primera arasından araç bakmaya başladım. iyi hoş da, mantık mantık nereye kadar? hiç mi gönlümün sesi yok dedim. az bir kulak kabarttım gönlümden gelen sese, baktım kalbim Golf Golf diye atıyor. "seni mi kıracaz be, başlarım bagajına da bilmemnesine de, olursa golf olsun dedim. mk1 den sonra en sevdiğim kasa olan mk4e yöneldim.
2 haftadır sırf golf bakar olmuştum. bir şekilde bir şeyler mani oldu, 20-30 km uzaktaki araçlara bakmaya gidemedim. başka şehirlerde benim için bakabilecek kişilere ulaşamadım. kişilere ulaştım golfün sahibine ulaşamadım olmadı da olmadı. geçtiğimiz pazar günüğ artık izmire oto pazarına gitmek için sözleştik. gidebileceğimiz cumartesi gece saat 23:45 te netleşebildi. ertesi sabah için sözleştik ve uyuduk.
pazar sabahı hoş beş muhabbetle İzmir yoluna koyulduk. pazara girerken önümüzde beyaz renkli sunrooflu bir pacific bora vardı. içimden buna da bakalım bir ara dedim. aracı park etmek için boş yer aradık durduk. arkadaşlar bak karşıda boş yer var dedi. kafamı çevirdim ve onu gördüm. ilk görüşte aşka inanmazdım ki ben. gümüş gri, pacific jantlı, sunrooflu, cam filmli, dipdiri bir mk4. tam yanında bahsi geçen boş yer. park ettik. ben iner inmez etrafında dönmeye başladım. sahibi de indi. 2004 modelmiş pacificmiş, zavoli lpg varmış. 172.000 km deymiş. ilk sahibiymiş kendisi. sıfır jetta almak için satıyormuş. ocakta sıra gelecekmiş kendisine. fiyat sordum, gayet makul bir fiyatta. hadi hemen alalım aramaya gerek kalmadı dedim espri olarak. şakası bir yana az bi dolaşalım dedim. çıkıp dolandık da dolandık. en az 10 golf baktık. başka araçlara da baktık. ama hiç biri ilk gördüğüm gibi diri durmuyordu.
geri döndük arabanın yanına. arkadaşa da bu sefer alıcı bakalım artık sorun yoksa bitirelim işi dedim. çay içmeye davet ettik adamı. gittik çayımızı
kahvemizi içtik. fiyat ne olur dedim. bir fiyat söyledi. sonra ben bir fiyat söyledim. aslına bakarsak bu kadar da düşmesini beklemiyordum bile. arkadaş lafa girdi. aranızda bir fark kalmadı. hadi ortasını bulun anlaşın dedi. el sıkıştık. anlaştık. adam hakikaten kalender biriydi. üstünde sony usbli bir cd ve mp3 player vardı. orijinali de evde duruyor onu da getireyim dedi.
hemen ayak üstü bir mukavele imzaladık camdan söktüğümüz satılık ilanının arkasına. cüzi bir kapora verdim. perşembe gününe kadar boş günüm olmadığını söyledim. perşembe günü için sözleştik ve ayrıldık.
perşembeyi zor ettim. sabah Akhisardan İzmire gittim. doğru yetkili servisine gittik. 1 yıldır ekspertiz işlemi yapmadıklarını söylediler. ama istersek bakım onarım geçmişini inceleyebileceğimizi söylediler. oturduk. bilgisayardan hangi tarihte kaç km de badanasını boyasını, bakım onarım ne işlem yapıldığını, trigerini, yağını tuzunu vs neyin değiştiğini tek tek söylediler. ekspertizi tekrar sordum. yapmıyoruz cevabını yeniden alınca teşekkür edip çıktık.
özel servise girdik. ekspertize başlandı. 45 dk sonra usta aldığı notlar ile geldi. motor üst kulağı ile şanzıman kulaklarında gevşeklik olduğunu, bir silindirde de ateşleme bobininin arıza lambasını yaktığını söyledi. parça fiyatlarını aldık. sahibi bunları da fiyattan düşmeyi kabul etti. yapılması gereken tek iş kalmıştı o da imza atmak.
önce bankaya oradan notere gittik. işlemleri hallettik imzamızı attık. hayallerim gerçek olmuştu. artık bir golf sahibiydim.
Hataylı olmam sebebiyle arabama künefe ismini takmayı istiyordum hep. rengi metalik gri olunca esprii bir şekilde demir künefe dedim ben de ismine.
31 Aralık 2012 itibariyle plaka işlemlerini de hallettim. 45 HC 3062