Doktorun biri yeni bir muayene açmış. Kapıya yazmış...
"Vizite ücreti 100 Dolar. İyileştirmediğimiz hastaya beş mislini geri veriyoruz..."
Vizite pahalı ama, doktor gerçekten doktor...
Her gelen hasta iyileşip gidiyor...
Doktorun ünü her geçen gün artıyormuş...
Uyanığın biri doktora gidecek, iyileşmeyecek ve beş misli parayı geri alacak ya, kapıyı çalmış...
"Doktor! Ağzımın tadı hiç yok... Öyle kötüyüm ki, hiçbir şeyin tadını alamıyorum..."
Doktor... Adama şöyle bir bakmış, hemşireye seslenmiş:"
Hemşire hanım! Sekiz numaralı kutuyu getirin"
Hemşire adama uzatmış kutuyu, adam, bir kaşık içindekinden yemiş ve anında tükürmüş...
"Ama Bu kaka!!!!!"
Doktor sakin, "Evet! İyileştiniz. Tad alıyorsunuz artık.."
Adam, parayı ödemiş sinirleri tepesinde gitmiş...
Aradan birkaç ay geçmiş. büyük bir hırsla yeniden kapısına dayanmış doktorun...
"Doktor bey, ben de hafıza kaybı başladı... Herşeyi unutuyorum...!"
Doktor, adama şöyle bir bakmış yine, hemşireye dönmüş, "Kızım, sekiz numaralı kutuyu getirir misin?" demiş.
Adam, hemen itiraz etmiş, "Ama, o kutuda kaka var!"...
Doktor, "Doğru! Bakın, hafızanız da yerine geldi!...."
Adam, ağlamaklı, hırsla ödemiş parayı çıkmış dışarı...
Kurmuş da kurmuş intikam planlarını... Birkaç ay sonra.."
Doktor! Ben de iktidarsızlık başladı... Durumum kötü, hiçbir şey yapamıyorum..."
Doktor adamı gözüyle şöyle bir inceleyip, "Hemşire hanım sekiz numaralı kutuyu getirir misin" diye seslenince, adam, tüm hırsıyla,
"Başlatma sekiz numaralı kutunu da..." diye bağırmış..
Doktor gayet sakin, "Geçmiş olsun! Artık yapabiliyorsunuz!!!!!!!!!"
Coca Cola'nın pazarlama temsilcilerinden biri Ortadoğu'daki
görevinden büyük bir hayalkırıklığıyla dönmüş.. Bir arkadaşı ona
sormuş:
"Sence Araplar üzerinde niye başarılı olamadınız?"
"Beni Ortadoğu'ya ilk gönderdiklerinde kendime çok güveniyordum,
bir tek sorun vardı o da arapça bilmememdi.. O yüzden onlara vermek
istediğim mesajı yanyana 3 poster halinde düzenledim..
1. posterde kızgın bir çölde kumların üstünde sürünen, susuzluktan
kavrulmuş bir adam...
2. posterde adam yerde bulduğu Coca Cola alıp içiyor..
3. posterde ise adam diriliyor ayağa kalkıyor ve capcanlı oluveriyor.."
"Eee bu harika bir reklam, niye işe yaramadı?"
"Arapların sağdan sola dogru okuduklarını bilmiyodum ki?!"
Sınıfta öğretmen sormuş: Dalda üç kuş var, birini vurdum kaç tane kalır? Çocuk cevaplamış: Hiç kalmaz örtmenim. "Olur mu oğlum" demiş öğretmen, "2 tane kalır." "Olmaz öğretmenim" demiş çocuk, "siz birini vurunca diğerleri aptal değil ya sesten ürküp kaçarlar..." Öğretmen şaşırmış ve " Aferin oğlum, cevabın yanlış ama düşünce tarzını beğendim." demiş. Sonra çocuk, "Öğretmenim, ben de size bir şey sormak istiyorum: Karşıdan üç tane bayan geliyor, üçü de dondurma yiyor, ama biri yalayarak, biri ısırarak, diğeri de emerek yiyor dondurmayı. Sizce bunlardan hangisi evlidir? " Öğretmen kızmış ama, cevap veremedi dedirtmemek için belli etmemiş, "Emerek yiyen evlidir" demiş. Çocuk, "Olur mu öğretmenim ne alakası var, parmağında yüzük olan evlidir ama düşünce tarzınızı beğendim." Demiş.
Adamın biri işyerindeki kantinde arkadaşıyla yemek yerken
"Kolumun ağrısından ölüyorum" diye arkadaşına dert yanmış,
"Doktora gitsem iyi olacak".
Arkadaşı da "Yahu ne lüzum var" demiş, "İlerde köşedeki
marketin çıkışında yeni bir bilgisayarlı cihaz koydular. Üç dolara
bir jeton alıyorsun kasadan, atıyorsun, yanında getirdigin idrar örneğini
açılan kapaktan içeri veriyorsun, on saniye sonra neticeyi ve tedavi için
yapman gerekenleri öğreniyorsun",
"Gördüğün gibi ucuz ve çabuk" diye eklemiş.
Adam hemen bir kaba idrarini doldurup arkadaşının dediğini
yapmış ve bilgisayar 10 saniye sonra yazılı olarak cevap vermiş:
"Kolunuzda bir cins eklem ağrısı olan Teniselbo oluşmuş.
Sıcak suya koyun, ağır işlerden kaçının, iki hafta sonra
düzelecektir"
Memnun biçimde eve dönen adam, bir yandan bilgisayarın
dediğini uygularken bir yandan da muzurca fikirlere kapılıp bu
akıllı cihazı nasıl aldatılabileceğini düşünmeye başlamış.
Ertesi gün olunca bir miktar çesme suyuna köpeğinden alınmış bir
kılı koymuş, üstüne bir şekilde elde ettigi karısının ve
kızının idrar örneklerini eklemiş. Jetonu atıp kabı makinaya vermiş, on saniye sonra cihazdan
yazılı yanıt gelmiş.
1. Çesme suyunuz çok kireçli. Bir filtre cihazi almayı düşünün
2. Köpeğinizde kene var. Eczaneden özel bir şampuan alıp
köpeğinizi yıkayın.
3. Kızınız kokain bağımlısı. Bir psikiyatri kliniğine yatırın.
4. Karınız hamile. İkizler. Sizden değil. İyi bir avukat bulun.
5. Kendinizi bu yolla tatmin etmeyi bırakmazsanız kolunuz
iyileşmez.
Karı koca 100 km hızla gidiyorlarmış. Arabayı adam
kullanıyormuş ve karısı birden "Hayatım" demiş... "Seninle
15 yıl boyunca güzel bir beraberlik yaşadık. Ama ben artık
boşanmak istiyorum." Adam sesini çıkarmamış ama hızı 110 'a
çıkarmış. Karısı " Neden diye soracağını biliyorum.. Bunu
nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum ama arkadaşın Joe ile birlikte
birkaç aydır beraber oluyoruz... " Adam yine ses çıkarmadan hızı 120' ye çıkarmış.
Kadın devam etmiş.." Evi ben istiyorum " Artık
130'la gidiyorlarmış... Kadın "Ayrıca..." demiş.. " Bütün çeklerini ,
kredi kartlarını, arabayı da istiyorum.." Ve adam
hızı 140'a çıkarmış.. Hala sesini çıkarmadan..
Kadın sormuş: Hiçbirşey söylemeyecek misin? Sen hiçbir sey
istemiyor musun? Adam 160' a çıkmış ve cevaplamış:
" Hayır ..Ben ihtiyacım olan herşeye sahibim.. "
Karısı şaşırmış.." Öyle mi? Nedir o??"
Ve araba karşıdaki duvara saatte 160 kilometre hızla çarpmadan
önce adam cevap vermiş: "Airbag bende!"
Bir yıldır hiç konuşmadığı karısından ayrılmak isteyen
adama hakim sorar:
- Neden karına bir yıldır tek bir söz bile soylemedin?
- Lafını kesmek istemedim, hakim bey !..
Orta yaşlı zengin ve dul bir kadın artık hayatını yanlız geçiremeyeceğini anlayarak gazeteye bir ilan vermiş;
- ''Zengin bir dul bayan hayatını paylaşabileceği bir hayat arkadaşı arıyor yanlız aşağıda yazılı şartlarıma uyması gerekir''.
1. - ''BENİ DÖVMEYECEK''.
2. - ''BENİ BIRAKIP KAÇMAYACAK''.
3. - ''YATAKTA SÜPER OLACAK''.
Aylarca telefon çaldı. Ev mektuplardan geçilmedi ve kapının zili durmadı ama sonuçta kadın hiçbirini beğenmedi ve kendine uyğun bulamadı. Bir gün kapı çaldı, kadın kapıyı açtığında yerde paspasın üzerinde yatan kolları ve bacakları olmayan bir adam gördü.
- ''Kimsin? Ve burada ne yapıyorsun?''.
- ''Merhaba, artık aramanız gerekmiyor, bugün şanslı gününüz ve ben hayallerinizdeki erkeğim bakın kollarım yok sizi dövemem bacaklarım yok istesem'de kaçamam!''.
- ''Eee.. Yatakta süper olduğunu nerden çıkardın?''.
- ''Kapıyı neyle çaldık sanıyorsun''...
Bir gun ulkelerin haberalma teskilatlari arasinda bir yarisma duzenlenir.
Yarismaya CIA, KGB ve MIT katilir. Ilk gun 3 teskilata gorev aciklaniyor:
- Goreviniz yakinimizda bulunan ormandaki zurafayi bulup getirmek.
Ilk once CIA deneyecektir. Ertesi gun sabahtan CIAdeki ajanlar ormana
gider. Bir
saat gecer, 2 saat, 3 saat, 5 saat.. gunun sonunda CIA eli bos olarak geri
doner.
Ikinci gun KGB gider, o da ayni sekilde 1 saat, 12 saat, 1 gun, 2 gun.. 3.
gun
geri donerler elleri bos.
Ucuncu gun MIT gider ormana. 1 gun gecer, 2 gun, 5 gun.. 1 hafta sonunda
yanlarinda bir Fil ile geri donerler ama filin aaagzi, burnu dagilmis,
çürük
icinde. Jüridekiler -bu ne ya demeye kalmadan- Fil konusur:
-Aaabi anamı s.....lerki zürafayim...